Bosna Hersek'te Unutulmaz Bir Yolculuk!
Günlerden bir gün 2023 yılı bitmeden 11,5 aylık bebeğiyle mini bir tatil yapmak isteyen çiftimiz yaptığı araştırmalar sonucunda Saraybosna’ya gitmeye karar verir ve macera başlar 😊 (Ben bu yazıyı paylaşana kadar kızım 13 aylık oldu. )
11,5 aylık bir
bebekle nasıl olur diye düşünmedik açıkçası, kendimizi akışa bıraktık hem o
kadar çok aile görüyorduk ki daha ufak bebekleriyle seyahatler yapan, neden biz
de yapamayalım dedik. Lakin hareketli bir çocuğu sen uçakta sabit tutmaya
çalışırsan işler karışıyormuş deneyimlemiş olduk. Uçak sürecimiz sıkıntılı olsa
da Saraybosna’da turistik gezimiz gayet keyifli geçti.
Evet, keyifliydi, keşfedilesiydi ama bunlardan ziyade Saraybosna’nın bu dönemi (Aralık ayı) için sosyal medyada bilgi kirliliğinin çok olduğunu oraya gidince anladık. Bilgi kirliliği dediğimde yeni yıl kutlamaları, maddi harcamaları ile ilgili yani.
Balkanların gezmesi en keyifli şehirlerinden biri Saraybosna
olabilir tabii, diğer balkan ülkelerine henüz teşrif etmedim 😊 Saraybosna çok kültürlü yapısı (kilise ve cami özellikle bir arada) ve yeşilin binbir tonu doğası ile turistleri karşılayan bir şehir. Birçok gezginin aklında
güzel anılar bıraktığı bir gerçek ki şu soğuk hava şartlarında bizde de tatlı
anılar bıraktı.
Şimdi deneyimlerimden ve bilgi kirliliğini temize çıkararak,
doğru bilinen yanlışları size yazmak isterim. Şimdi hazırsanız başlıyorum;
- · İlk önce şunu söylemeliyim yerli parası KM (Konvertibl Mark) olan şehre adım attığınız dakika taksiye valizlerinizle gidiyorsunuz ve şoför bey valiz başına para alındığını da söylüyor. Mantıklı değil ama işleyiş bu şekilde. Hatta yerli paraları eurodan daha ucuz ama bilmediğiniz ve turist olduğunuz için şoför size direkt euro söylüyor ve biz dönüşte anladık ki bizden fazla para almış. Havaalanında Exchange ofislerde hemen yerli paraya çevirmeniz sizin için iyi olur.
- · Her yer kolay bulunabiliyor. Kaybolma ihtimaliniz yok hatta hangi sokaktan girerseniz girin yolun sonu başı Başçarşı’ya çıkıyor.
- · Airbnb’den ev kiraladık. Evimiz merkezi yerde olmakla birlikte temiz ve güvenli bir yerdeydi. Ev sahibimiz de her sorduğumuza anında yanıt veren, yönlendiren biri de olması nedeniyle ev sürecimizde hiçbir sıkıntı yaşamadık.
- · Saraybosna’nın birçok yemeği meşhur. Bizim tattıklarımız; Bosna Baklavası, Boşnak Böreği (yoğurt kaymaklı), Cevapi, Gurabija oldu. Diğerlerini yiyemedik çünkü her şeyleri hamur ve doyurucu olunca yiyemiyorsun. Kahve ve Kruvasanları da pek lezzetlidir. Hatta en lezzetli KFC’yi orada yedim desem 😊 Not: bütün yemekleri tuzlu bir tek bir türk restoranında tuzsuzdu, o da lezzetli değildi.
- · Yurtdışında birçok ülkede olduğu gibi Saraybosna’nın da musluk suyu içilebiliyor. Ama bize tadı nahoş geldi ve marketten hep su aldık. Market dışında şişe suları pahalı bu arada. Hatta genel olarak marketleri ve giyimi de pahalı. Yani pahalı derken şunu demek istiyorum, 1 TL 15 KM ona rağmen temel birkaç şeyi aldığında TL ye çarptığında 600 tl tutabiliyor. Euro olsa 1200 tl tutacak ve 1200 tl edebilecek ürünler değil aslında.
- · Şehir sakin, genç nüfus fazla lakin eski yapıların olduğu yerlerden geçtiğinizde içinizi bir hüzün kaplıyor. 1992-1995 yılları arasında Sırbistan ile olan savaşın izleri çoğu yerde var. Yürüdüğünüz caddede eski bir yapı gördüğünüzde şöyle bir kafanızı yukarı kaldırıp baktığınızda binanın baştan aşağı kurşun izleriyle olduğunu görebilirsiniz. O binada yaşam var evet ama dışını makyajlamadan yaşamaya devam ediyorlar. Belki ekonomik anlamda ileri bir şehir olmadığından belki de o dönem ölenleri unutmamak içindir bilemiyorum.
- · Müzelere gelince… birçok müzesi var ama hepsinin teması savaş. Hatta biz pek bilmeden birine girdik ve çok etkilenince çıkmak durumunda kaldık, sonrasında da hiçbir müzesine girme cesaretimiz olmadı- edebiyat müzesi hariç 😊
- · Teleferik ile Saraybosna tepesine çıktık. Görüntü muazzamdı. Orada olduğumuz bir günün gecesinde hafiften karda yağıyordu, şehir merkezinde bir şey yoktu ama tepede kar olması çamlara ayrı bir hava katmış görüntüsüyle bizi etkilemişti.
- · En önemli konu iseee her yerde 14 Aralık Yılbaşı kutlamalarına başlanan tarih diye yazıyor biz de biletlerimizi bu tarihlere göre planlamıştık. Ama maalesef tüm yanlış bilgi ve yönlendirmeler ile anladık ki yok. Her yerde başladı yazılan christmas pazarı yok. Vallahi de yok yani. Garip olan şehrin turist rehberi de var dedi ama yoktu.
Bu tatlı deneyimlerimizden sonra olmayanı sürekli
vurgulamaktansa an’da kalıp süslü sokaklarında keşiflere devam ettik. Güzel
şehir, keşfetmeye değer.
Keşiflerle dolu bir yol olsun.
Seda
Hiç yorum yok: