Bizi Biz Yapan Kıymetli Soyutlarımız

Katıldığınız iş görüşmelerinde klasik ilk sorudur. Kendinizden bahseder misiniz? 

Bahsetmek! Kendimiz tanıyor muyuz? Ben kimim? Kendimi nasıl tanımlayabilirim? Nedir beni ben yapan şeyler? Bu sorular daha uzar da uzar…

Kısacası kafamızda deli sorular! 

Bu tanımlamalar bir iki cümleyle kısa kesilecek yanıtlar değildir. Çok derinlerde var olan tanımları mevcuttur. Çünkü sizi siz yapan etkenler genleriniz, çevresel faktörler, duygularınız, hisleriniz, var oluş amacınız, deneyimleriniz, becerileriniz diyebilirim. Daha çok eklenebilir tabii. Bunları bir araya getirdiğimizi düşünelim. Sizi tanımladık mı, bütün oldunuz mu? Yoksa hala eksik bir şeyler mi var, nelerle tamamlayabilirsiniz? Bu saydıklarıma ek olarak ben “Değerler”imizi de eklemek istiyorum. 

Bizi biz yapan kıymetli soyutlarımız. Olduğumuz yere anlam katan, var olduğumuz yerde parlamamızı etkileyen ve verdiğimiz her bir kararımızda etken olan değerlerimiz. Değerler çalışmasına bir sonraki yazımda bahsedeceğim. Çünkü şimdi konumuz bu değil 😊

Kendini tanımak demiştik. Size yüreklilikle şunu söyleyebilirim kendimi tanıyorum dediğim noktada yolum Koçluk ile kesişti ve akabinde ben kendim ile ilgili daha derin çalışmalara başlayıp “Evet, işte bu!” dediğimi net hatırlıyorum. Çok değil, Aralık 2019 yılında Koçluk eğitimimi aldım ve böylece yolcuğum başlamış oldu. Yolda olan bir koçum ve daha da derinleşmek ve benimsemek için minik bir ara verdiğim duraktan tekrar kalkışa geçtim. Ve koçluk araçlarım sayesinde kendi kendine koçluk yapmanın da keyfini çıkarıyorum. Bu yazımda da kendi kendine koçluk yapma kısmında kullandığım birkaç soruyu sizlerle de paylaşmak istedim ki benim yoluma ışık olan temel birkaç güçlü sorunun sizin yolunuzun da parlamasını sağlasın.

Nedir bu birkaç soru?

İlk kendime sorduğum soru şu oluyor: “Hayatımın anlamı ve amacı nedir?” yanıtlarımı bir güzel yazdıkça ardından soruyorum kendime;

“Peki varoluşumun bir sebebi var mı?”

“Niçin yaşıyorum?” 

Ooo tam da Pandemi sürecinde birçok şeyi sorguladığımız şu süreçte gelen soruya bakar mısınız!! Ne soru ama! Bu soruya hıp hızlı cevap vermek gibi bir zorunluluk yok. Bazı kelimeler ve sorular vardır ki derinleşiriz, bizi etkiler. Çünkü bazı gerçeklerle hiç yüzleşmemişiz ki… Her şey harika mı? Bence değil. Şöyle bir örnek vermek isterim. Koçum ile değerler çalışmamızda olumlu sorularda yanıtlarım peş peşe geliyor, peki tersine soru sorduğunda cevabım yok. Neden? İşte ben bu kısma epey derinleşmiştim. Olumsuz bir şey yaşamıyor muyum, tabii yaşıyordum ama yanıt verme kısmında yüzleşmek istememiştim. Devam edelim…

“Hayatımda hangi kararları almış olsaydım şimdi arzu ettiğim yerde olurdum?”

“Şu an bulunduğum konum istediğim konum mu?”

“Hayatımı ben mi yönetiyorum?”

“Peki ruhsal yapım? Ruhsal yapımı kontrol edebiliyor muyum?”

Buraya kadar tüm sorulan sorular ile derinleştik ve yanıtları yavaş yavaş adeta bahar aylarında sıcaklığı hisseden ve coşan ruh etkisiyle kağıdımıza kısa veya uzunca bir şeyler yazdık. Belki kalemimizin düşüncelerime yetişemediği anda oldu, olamaz mı, olabilir. Ve derin bir nefes alıp yavaş yavaş nefes verirken kendime son olarak şunu soruyorum: 

“Diğer insanlara göre daha iyi yaptığım şeyler var mı?”

Kendinize koçluk yaptığınızda sorular uzayabilir de ama yukarıda okumuş olduğunuz sorular ile de derinleşebilir, kendinizi tanıma mükemmelliğine başlayabilirsiniz. Daha da derinlemesine düşünmek isterseniz sorularınızı “Başka” kelimesiyle renklendirebilirsiniz. Örneğin; Başka ne istersin? Başka neler olabilir?

Sedaoutofoffice’inizden şimdilik Askıda sorularımız bu kadar😊 Bir sonraki “Askıda Sorular” ımızda görüşmek üzere…

Sevgiyle kalın, sağlıkla kalın!

Seda



Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.